27 Mart 2008 Perşembe

EFENDİMİZ-Reşit Haylamaz

Kitap yeni değil.Ama yaklaşan Kutlu Doğum Haftası , Peygamberimizi en güzel anlatan kitaplardan biri olan Gönül Tahtımızın Eşsiz Sultanı EFENDİMİZi hatırlattı bana.Ben de hatırlatmak maksatlı paylaşmak istedim.Kimlere ulaşır burdan ya da 1 kişiye bile ulaşır mı bu hatırlatma bilmem ama...niyet..
“Gönül Tahtımızın Eşsiz Sultanı Efendimiz” adlı kitap, Peygamberimizin hayatını, günümüz insanının istifade edebileceği şekilde takdim ediyor.
Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), bir güneş gibi insanlık semasında doğmuş, bütün dünyaya ışıklarını saçmış ve kıyamete kadar da saçmaya devam edecektir. O, çok kısa denebilecek bir zaman dilimi içinde bütün çağları aydınlatacak ve insanların problemlerine çareler sunacak bir hayat yaşamıştır. Hazreti Muhammed’in (aleyhissalatu vesselâm) bütünüyle beşerin hayatına lâzım gelen şeylerle zuhuru öylesine harikuladedir ki, insanlık tarihinde eşini göstermeye imkân yoktur.
(Reşit Haylamaz'ın röportajını da içeren yazının devamı http://www.aksiyon.com.tr/detay.php?id=24856 )

25 Mart 2008 Salı

YUSUF İLE ZÜLEYHA Kalbin Üzerinde Titreyen Hüzün


“Nasıl herkese duyurayım da sesimi diyeyim: Bu anlattığınız ben değilim , ben bu anlattığınız değilim. Yusuf’u ben nasıl yerim? Ben Yusuf’u nasıl yerim.
Sözünün bu kısmına gelince kurt , nemli gözlerinden boncuk gibi yaşlar dökülmeye başladı. Gri tüylerle kaplı göğsü , ön ayakları ıslandı. Bir ah çekti derinden derine. Islak burnu daha ıslandı. Ve devam etti :
Ben şimdi adımı nasıl temize çıkarayım , alnıma sürülen bu kapkara lekeyi neyle , nasıl yıkayayım? Öyle bir leke ki değil bana , yeter kıyametin kopacağı güne değin gelip geçecek tüm torunlarıma. Tek muradım , bütün yaratılmışların sahibi olan Tanrım , bu ayıpla yaşatmasın beni. Ya alsın yeni doğmuş bütün kurt yavrularıyla birlikte canımı , kurt neslinin dalı yaprağı burada kesilsin ya da adım temize çıksın.”

NAZAN BEKİROĞLU

9 Mart 2008 Pazar


SİVEREKLİ ŞEHO
Sokulsan rahmanların şeho dağ rüzgarı kokardı
Öpsen kıl’dı şeho, koklasan duman
Bilmezdi şalvarının renginin neden değiştiğini
ve kentte
Duvar yazılarının neden eksildiğini
Siverek ovasına akşam inerdi
Şeho avluda tütün sarardı geceleri
Sorsam birilerine:
“-şeho ne bilir” derdi...
Oysa
O,
Bildiği kadar
ve bildiği gibi yaşardı
İlkmayıs sabahlarının güzelliğini
Bozkırı,
Yağmuru
ve nal seslerini
Daha
Çınlar kulaklarımda bir buruk ezgi
Öksüzlüğümdü kuşatılmış siverek geceleri.
Yılmaz Odabaşı

8 Mart 2008 Cumartesi

Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin zorunlu olarak okutulmasında zaruret olduğunu bildirdi. Bardakoğlu, aksi yönde karar veren Danıştay'ı ise eleştirdi: "Bu karar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin aldığı hatalı kararın gölgesi gibi duruyor." Çocukların din hakkında cahil kalmasının birçok yanlışlığı da beraberinde getireceğine dikkati çeken Bardakoğlu, bir din hakkında bilgi vermenin o dinin eğitimini vermek anlamına gelmediğini vurguladı. Yargının, Diyanet ve ilahiyat fakültelerinden görüş almamasını da eleştiren Bakdakoğlu şöyle devam etti: "İslam'ın ahlak prensipleri, inanç esasları, bir meşrebin ve mezhebin öğretisi olarak görülemez. Din kültürü ve ahlak bilgisi dersi; bir din bilgisi, din kültürü bilgisi, ahlak bilgisi dersi olmalıdır. Uygulamada bazı yanlışlar olabilse de onlar düzeltilir. Uygulamada 3-5 münferit yanlış var diye din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin zorunlu olmasına karşı çıkmak, 3-5 hasta yanlış tedavi edildi diye bir hastaneyi kapatmaya benzer."
2008 hac organizasyonu konusunda bilgi vermek için basın toplantısı düzenleyen Bardakoğlu, gazetecilerin sorularını da cevapladı. Danıştay'ın kararının sorulması üzerine, "Danıştay, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin yanlışlarını daha ciddi boyutta katlayarak devam ettiriyor." dedi. Danıştay'ın karar verirken Diyanet'e ya da 23 ilahiyat fakültesinden herhangi birinden görüş almadığını söyledi. Danıştay'ın kararındaki en büyük yanlışlığın, İslam dininin ortak bilgisini bir mezhebin, bir anlayışın görüşüymüş gibi değerlendirilmesi olduğunu vurguladı. Din kültürünün bir ahlak bilgisi ve kültür dersi olduğunu anlatan Bardakoğlu, "Bu insanları dindar değil, din hakkında bilgili yapma dersi. Çocukların din konusunda cahil kalması, çok ciddi tehlikelere yol açar." şeklinde konuştu. Her bireyin din konusunda doğru bilgiye ihtiyaç duyduğunun, 'bilgi alıyor' diye insanların hemen dindarlaşmalarının söz konusu olmadığının altını çizdi. Din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin bir din eğitimi dersi olmaması gerektiği görüşünü dile getiren Bardakoğlu, çocukların din eğitiminin daha farklı usullerde karşılanması gerektiğini söyledi. Bardakoğlu, "Büyüklerin kendi isteğine, küçüklerin ebeveynlerinin talebine bağlı olarak, çocuklara devlet gözetimi altında din eğitimi vermek hepimizin borcudur." dedi. Aleviliğin imam hatip liselerinin müfredatında yer alacağı konusundaki haberlerin hatırlatılması üzerine Bardakoğlu, Aleviliğin, İslam'ın öz zenginliği olduğunu, İslam'ın dışında bir din ve inanç olarak görülemeyeceğini söyledi. "Aleviliği İslam dışı gösteren her türlü çaba hem İslam'ı bilmemektir, hem de Aleviliğe saygısızlıktır." diyen Bardakoğlu, din adamlarının Alevilik konusunda eğitilmelerine devam edildiğini söyledi. Alevi klasiklerini yayınlamayı sürdürdüklerini belirten Bardakoğlu, bununla hem din adamlarının hem de Alevilerin doğru bilgiye ulaşmalarının amaçlandığına dikkati çekti.
(İsa Yazar-Zaman)