24 Nisan 2008 Perşembe

ROMATİZMA TEDAVİSİNDE BİTKİLERİN ETKİSİ

Aspir:Flos Carthami romatizma ağrılarına karşı etkilidir. Dahilen terletici, kurt düşürücü ve adet getiricidir.
Biberiye Yağı:Oleum Rosmarini Haricen romatizma ağrılarını dindirici olarak kullanılır.
Çamtere-bentin Yağı :Oleum Terebinthinae Neft yağı olarak da tanınır. Hari- cen romatizma ağrılarını giderici ve saçları besleyici olarak kullanılır.
Defne Yağı:Lauri expressum romatizma ağrılarını dindirici ve vücut parazitlerini öldürücüdür. Ayrıca, saç dökülmesini de önler.
Eğir Kökü:Rhizoma Calami aromatici Gaz söktürücü, terletici ve antispazmotiktir. Dahilen Prostat, haricen ise romatizma için kullanılır.
Elma:Günde bir elma yemek doktoru evinizden uzak tutar. İki elma yerseniz, kalp ve dolaşım sorunlarına karşı korunmuş olursunuz. Kolesterolü yok eder ve kabızlığı önler. Sindirimi kolaylaştırır. Kokusu rahatlatır ve kan basıncını düşürür. Artrit, romatizma ve gut hastalıklarına karşı da yararlıdır.
Günlük:Gummi Olibanum Dahilen kuvvet verici, yatıştırıcı, kabız, idrar artırıcı, adet söktürücü, adet getirici ve romatizma ağrılarını dindiricidir.
Katırtırnağı:İdrar ve balgam söktürür. Hazmı kolaylaştırır. Böbrek ve safrakesesi taşlarının düşürülmesine yardım eder. Mesane hastalıklarını tedavi eder. romatizmada faydalıdır. Kabızlığı giderir. Kalp hastalıklarında kullanılır.
Kayın Ağacı:Avrupa kayınının tohumlarından elde edilen yağ, yemek yağı olarak margarin endüstrisinde kullanılır. Kayın katranının distilasyonundan antiseptik olarak kullanılan kreozot elde edilir. Bu da dıştan romatizma ve deri hastalıklarına karşı kullanılır. Kabuklarının suda kaynatılmasıyla elde edilen su yüz lekeleri ve çilleri giderir.
Kereviz:Kerevizde B vitamini, demir ve kireç vardır. Kereviz unutkanlığı ve sinir yorgunluğunu giderir, idrar söker, böbrek taş ve kumlarının düşürülmesine yardım eder, kan ve süt yapar, karaciğeri temizler. Şeker, yüksek tansiyon ve romatizma da da faydalıdır.
Kuşburnu:Çok yoğun vitamin zenginliği nedeniyle gözlerin dostudur. Vücuda dirilik sağlar. 100 gram kuşburnunda bir sandık portakala eşdeğer C vitamini vardır. İyi bir raşitizm ilacı, etkin bir kan temizleyicisidir. Güçlü bir kurt düşürücü ve bağırsak yumuşatıcısıdır. Mide kramplarına ve sindirim sistemi zorluklarına karşı faydalıdır. Romatizma ağrılarını gideriyor. Basur tedavisinde iyi sonuç veriyor.
Lavanta:Lavanta çiçeği, kuvvet verici, idrar söktürücü ve romatizmaya karşı çay halinde kullanılır. Çok iyi bir koku vericidir. Haricen yatıştırıcı olarak da kullanılır. Parfümeri sanayiinde kullanılan önemli bir bitkidir.
Menekşe:Bitkinin çiçekli dalları idrar söktürücü, bazı deri hastalıklarında kan temizleyici olarak ve romatizmaya karşı kullanılır.
Okaliptus:Özellikle solunum yolu hastalıklarında kullanılır.Öksürüğü keser, boğaz ve burun iltihaplarını giderir. İdrar yollarını temizler. Haricen deri üzerine sürülmek suretiyle antiseptik olarak da kullanılır. Okaliptus yaprakları doğrudan doğruya kaynatılarak kullanıldığı gibi, yağının tıpta da pekçok faydaları vardır. İlaç olarak veya kaynatma ile buğu, koku halinde de kullanılır. Yapraklar nefes darlığı, kabız, balgam söktürücü olarak, haşere sokmalarına, her nevi ateşlenmeye, nezle, nevralji, bronşit, romatizma, şeker, üremi gibi hastalıklarda, yağ veya ekşitilerek sirke, toz sabun, pudra ve macun şeklinde kullanılır.
Turp:Böbreklerdeki mikropları öldürür. Kum ve taşların dökülmesine yardımcı olur. Karaciğer şişliğini indirir. Sarılıkta faydalıdır. Safra taşlarının düşürülmesine yardımcıdır. romatizma, siyatik astım ve bronşite faydalıdır.(KAYNAK)

ROMATİZMAL HASTALIKLAR

ROMATİZMA
Adale romatizması:Çoğunlukla, şiddetli soğuk algınlıklarından sonra görülen ve hareket etmenin zorlaşmasına neden olan bir çeşit romatizmadır. Tıp dilinde Myalgia, Fibrozit denir. Korunmak için terli çamaşırları, en kısa zamanda değiştirmek ve üşütmemek gerekir.
Kalp romatizması:Romatizma, iyi tedavi edilmeyecek olursa; kalbin içindeki kapakçıklara yerleşir. Bu kapakçıklardan; en fazla mitral kapakçık etkilenir ve daralıp, sertleşir, büzülür. Daha çok kadınlarda görülen kalp romatizması sonucu ortaya çıkan hastalığa mitral darlığı veya mitral stenoz denir. Hastada nefes darlığı, kuru öksürük, sık sık soğuk alma, morarma, el ve ayaklarda üşüme ve yorgunluk görülür. Tedavinin ilk şartı üzülmemek, her gün bir öncekki günden daha iyi olduğuna inanmak ve doktorun tavsiyelerine uymaktır.
Romatizm,umumiyetle eklem, kas ve sinir sistemini etkileyen hastalıklara romatizma denir. romatizma ağrıları, vücudun her tarafında görülebilir. Halk arasında, romatizma ağrılarına yel denir. Şişmanlık, hormon dengesizliği, karaciğer yetersizliği, beslenme dengesizliği, mide ve bağırsak bozuklukları, çürük dişler, sinüzit, bademcik iltihapları ve yaşlılık romatizmayı hazırlayan nedenlerin başında gelir. Ayrıca, soğuk ve rutubet de çok önemli rol oynar. romatizmalı yerlerde ağrı, yanma veya üşütme ve şişlikler görülür. Ağrı bazen dayanılmaz dereceye varır. Hareket etmekte de güçlük çekilir. Tedavi edilmezse, kalp kapağı hastalığı veya bir başka hastalığa neden olur.

3 çeşit romatizma vardır:

1.Akut eklem romatizması

2.Romatoid artrit

3.Dejeneratif romatizma


Bademcik iltihabı:Bademciklerin iltihaplanmasına tıp dilinde tonsilit denir. Bademcikler şiş, kırmızı ve yeşilimtrak beyaz renkte cerahatlı görünümdedir. Yutkunma sırasında ağrı yapar. Hastada kırıklık, baş ağrısı ve vücut ağrıları vardır. Hastalık birdenbire üşütme ve ateş ile başlar. Gereği gibi tedavi edilmezse orta kulak iltihabı, böbrek iltihabı, romatizma ve kalp hastalıklarına neden olabilir.
Çekem:Fructus Visci albi Kabız, idrar artırıcı, kusturucu, kuvvet verici ve tansiyon düşürücü etkileri vardır. Romatizma ağrılarında kullanılır.
gastrit Midenin iç yüzündeki zarın iltihaplanması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Mide iltihabı veya mide nezlesi de denir. Hazırlayıcı nedenler : Ağır yemekler, fazla kuru veya sert yiyecekler, hamur işleri, tatlılar, acı ve baharatlı yiyecekler, alkol, fazla miktarda çay, kahve veya sigara içmek, yemek saatlerinin düzensiz olması, çabuk çabuk ve çiğnemeden yemek, fazla ilaç kullanmak, ateşli hastalıklar, karaciğer veya safra kesesi hastalıkları, kalp hastalıkları veya romatizmadır. Tedaviye başlamadan önce hastalığın nedenini tespit etmek gerekir. Belirtileri : Mide ağrısı, bulantı veya kusma, baş ağrısı, iştahsızlık, aniden çıkan ateş, baş dönmesi, dilde beyaz pas, yorgunluk görülür. Midenin üzerine bastırlınca da ağrı hissedilir. Bu belirtiler özellikle ilk bahar ve son bahar aylarında artar. Tedavisi : Perhiz ve istirahat şarttır. Hastalığı doğuran nedenler ortadan kaldırılır. Hafif yiyecekler yenir. Aspirin gibi ilçlar kullanılmaz. Yemekler, yavaş yavaş ve çok çiğnenerek yenir.
gözbebekleri iltihabı Gözün bir kazayla yaralanması veya romatizmalı hastalarda üşütme sonucu ortaya çıkar. Bazen; şeker hastalığı, burun hastalıkları, ve frengili hastalarda da görülür. Tıp dilinde iritis denilen bu hastalık vakit kaybedilmeden tedavi edilmesi gerekir. Hasta, ışığa fazla bakamaz. Gözlerinde veya gözlerinin üst kısmına gelen bölgede şiddetli ağrılar vardır. Gözlerde; sulanma ve kızarıklık da görülür. Göze dikkatle bakıldığında; renkli kısmın etrafındaki rengin de koyulaştığı görülür.
kalp hastalıkları Düzensiz bir hayat, yorgunluk, sinir bozuluğu, şiddetli romatizma veya doğuştan meydana gelen kalp hastalıklarında; daha geniş bir ifadeyle bütün kalp hastalıklarında aşağıdaki maddelere dikkat etmek gerekir. Sinirlenmeyin. Sigarayı bırakın. Şişmanlamamaya ve kilonuzu muhafaza etmeye çalışın. Fazla yorucu işler yapmayın. Uyku ve dinlenmenizi ihmal etmeyin. Koşmayın, acele etmeyin. Her gün bir öncekinden daha iyi olduğunuza inanın. Kabız olmamaya dikkat edin. Çürük dişleriniz varsa, tedavi ettirin. Fazla miktarda yağlı sığır veya koyun eti, sütlü şeyler yemeyin. Konserve, pastırma, salam, peynir, turşu, balık ve çikolata gibi şeyleri mümkün olduğunca azaltın. Yemeklere tuz koymayın. Yemeklerinizi mısırözü, ayçiçeği veya haşhaşyağı ile hazırlayın. Bol bol taze sebze ve meyve yiyin. Bol bol yoğurt yiyin.
kalp yetmezliği Kalbin sağ, sol veya her iki karıncığının; içindeki kanı, her vuruşunda muntazaman boşaltamaması şeklinde ortaya çıkar. Üç şekilde görülür. Sol Kalp Yetmezliği : Hastada nefes darlığı ve kuru öksürük vardır. Geceleri daha zor nefes alır. Çarpıntı, baygınlık ve terleme görülebilir. Buna kalp astımı adı verilir. Nedeni; aort veya mitral kapaklarının hastalanması veya koroner rahatsızlığıdır. Sağ Kalp Yetmezliği : Hastanın ayak ve ayak bilekleri şişer. Buralara, parmakla bastırılınca bir süre çukur kalır. El, ayak ve yüzde morarmalar; hazımsızlık ve iştahsızlık görülür. Nedeni, mitral kapağı hastalığı, müzmin bronşit veya doğuştan olan kalp hastalığıdır. Kaonjestij Kalp Hastalığı : Sağ ve sol kalp yetersizliği bir arada olduğu zaman görülür. Nedeni aort veya mitral kapaklarının hastalanması, müzmin bronşit veya akciğer hastalıkları, romatizma ve tiroid hastalıklarıdır. Aşağıdaki tavsiyelere uymak gerekir: Sigara içmeyin. Yemeklere fazla tuz koymayın. Uykularınızı ihmal etmeyin. İstirahat edin ama devamlı olarak yatmayın. Sinirlenmeyin, üzülmeyin, her şeyi kendinize dert etmeyin.
kansızlık Tıp dilinde anemi denilen kansızlık, kandaki kırmızı hücrelerin veya hemoglobin denilen kırmızı maddelerin ya da her ikisinin de azalmasıdır. En önemli nedeni yeteri kadar beslenememektir. Ayrıca, müzmin basur kanamaları, aybaşı kanamalarının haddinden fazla olması, doğuştan olan bazı hastalıklar, romatizma, lösemi ve kanserde de görülür. Kansızlığın tipik belirtileri şöyle özetlenebilir. Yüzde solgunluk, nefes darlığı, çarpıntı, halsizlik, ve ayak bileklerinde şişkinlik görülür. Hastanın burnu sık sık kanar, dilinde acılık vardır. İştahsızlık ishal ve bazen de kusma görülür. Tedavinin ilk şartı, istirahat, temiz hava ve kan yapıcı gıdalar yemektir.
sandalosSandaraca Haricen ve dahilen romatizma ağrılarını dindirici olarak etkilidir.
siyatik Üst bacağın arka kısmı, arka bacağın dış tarafı ve siyatik siniri boyunca yayılan ağrıya siyatik denir. Ağrı, bazen birdenbire gelir. Bazen de yavaş yavaş ilerler. Otururken, kalkarken, uzanırken hareketler zorlukla yapılır. Belkemiğinin aşağı bölgesi, hassastır. Ağrılar yürürken, öksürürken ve gerinirken daha da artar. Halk arasında sinir romatizması da denir. Nedeni, omurlar arasında kıkırdak disklerin yerinden oynaması, yani disk kayması, omurganın alt bölümünün iltihaplanmış veya zedelenmiş olması, dizkapağı iltihabı veya sinir iltihabıdır. Tedavinin ilk şartı yatak istirahatidir. Ayrıca yatak altına kalın bir tahta koymalı, iki yastıktan fazla da yastık kullanmamalıdır.
şişmanlık Şişmanlık, alınan kalori miktarının yakılan kaloriden daha fazla olması sonucu ortaya çıkan bir metabolizma bozukluğudur. Tıp dilinde obesite denir. İstatistiklere göre şişmanların daha çabuk yaşlandıkları, şeker hastalığı, damar sertliği, kalp hastalıkları, karaciğer ve safrakesesi hastalıkları, tansiyon yüksekliği, akciğer hastalıkları, romatizmal hastalıkların tehdidi altında bulundukları belirtilmektedir. Bu nedenle şişmanlıktan kurtulmak için diyet ve beden hareketleri yapmak gerekir.

Bedava bilet kampanyasına yoğun ilgi devam ediyor!!!...


Pegasus, yoğun ilgi gören haftasonu kampanyalarına bir yenisini ekledi. Uçmanın kolay yolu Pegasus, bu kez 350 bin misafirine bilet ücreti ödemeden iç ve dış hatlarda uçma şansı sunuyor. 29-30 Mart tarihlerinde başlayan www.flypgs.com, 444 0 737’den ve Pegasus bilet satış acentelerinden bilet alacak 350 bin kişi 25 Ekim 2008’e kadar yurtiçinde 16 yurtdışında ise 21 noktaya bilet ücreti ödemeden uçacak. Biletler tükenene kadar geçerli olacak kampanyada şu ana kadar 56,436 kişi bilet ücreti ödemeden uçma şansı yakaladı. Kampanyaya havaalanı vergileri, yakıt harcı ve hizmet bedeli dahil değil ve kampanya dahilindeki biletlerde iptal ve tarih değişikliği yapılamayacak.
Kampanya biletlerimiz sadece Cumartesi ve Pazar günleri satın alınabilmektedir. 25 Ekim 2008 tarihine kadar gerçekleşecek uçuşlar için kontenjanlar dahilinde satışa sunulmuştur.
Kampanya ile ilgili kurallar:
1.Kampanyamız 29-30 Mart haftasonu başlamış olup, 25 Ekim 2008 tarihine kadar devam edecektir.
2.Kampanya dahilindeki biletler 25 Ekim 2008’e kadar her haftasonu Cumartesi ve Pazar günleri satışa açılacaktır. Kampanya biletleri acentelerimiz, web sitemiz ve call center aracılığı ile kesilebilecektir.
3.“0 YTL’lik” biletler uçuşlarımızda belli koltuk kapasitesi ile sınırlıdır.
4.Kampanya kapsamında alınan biletlerde iptal, ücret iadesi ve biletler üzerinde tarih değişikliği yapılamaz.
5.Yurtiçi uçuşlarda yakıt harcı 20 YTL, havaalanı vergisi 6 YTL, servis ücreti 8 YTL'dir. Yurtdışı uçuşlarda yakıt harcı 23 EURO, havaalanı vergisi 12 EURO, hizmet bedeli 15 EURO'dur. (Havaalanı vergileri çıkış yapılan noktaya göre değişiklik göstermektedir.)

27 Mart 2008 Perşembe

EFENDİMİZ-Reşit Haylamaz

Kitap yeni değil.Ama yaklaşan Kutlu Doğum Haftası , Peygamberimizi en güzel anlatan kitaplardan biri olan Gönül Tahtımızın Eşsiz Sultanı EFENDİMİZi hatırlattı bana.Ben de hatırlatmak maksatlı paylaşmak istedim.Kimlere ulaşır burdan ya da 1 kişiye bile ulaşır mı bu hatırlatma bilmem ama...niyet..
“Gönül Tahtımızın Eşsiz Sultanı Efendimiz” adlı kitap, Peygamberimizin hayatını, günümüz insanının istifade edebileceği şekilde takdim ediyor.
Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), bir güneş gibi insanlık semasında doğmuş, bütün dünyaya ışıklarını saçmış ve kıyamete kadar da saçmaya devam edecektir. O, çok kısa denebilecek bir zaman dilimi içinde bütün çağları aydınlatacak ve insanların problemlerine çareler sunacak bir hayat yaşamıştır. Hazreti Muhammed’in (aleyhissalatu vesselâm) bütünüyle beşerin hayatına lâzım gelen şeylerle zuhuru öylesine harikuladedir ki, insanlık tarihinde eşini göstermeye imkân yoktur.
(Reşit Haylamaz'ın röportajını da içeren yazının devamı http://www.aksiyon.com.tr/detay.php?id=24856 )

25 Mart 2008 Salı

YUSUF İLE ZÜLEYHA Kalbin Üzerinde Titreyen Hüzün


“Nasıl herkese duyurayım da sesimi diyeyim: Bu anlattığınız ben değilim , ben bu anlattığınız değilim. Yusuf’u ben nasıl yerim? Ben Yusuf’u nasıl yerim.
Sözünün bu kısmına gelince kurt , nemli gözlerinden boncuk gibi yaşlar dökülmeye başladı. Gri tüylerle kaplı göğsü , ön ayakları ıslandı. Bir ah çekti derinden derine. Islak burnu daha ıslandı. Ve devam etti :
Ben şimdi adımı nasıl temize çıkarayım , alnıma sürülen bu kapkara lekeyi neyle , nasıl yıkayayım? Öyle bir leke ki değil bana , yeter kıyametin kopacağı güne değin gelip geçecek tüm torunlarıma. Tek muradım , bütün yaratılmışların sahibi olan Tanrım , bu ayıpla yaşatmasın beni. Ya alsın yeni doğmuş bütün kurt yavrularıyla birlikte canımı , kurt neslinin dalı yaprağı burada kesilsin ya da adım temize çıksın.”

NAZAN BEKİROĞLU

9 Mart 2008 Pazar


SİVEREKLİ ŞEHO
Sokulsan rahmanların şeho dağ rüzgarı kokardı
Öpsen kıl’dı şeho, koklasan duman
Bilmezdi şalvarının renginin neden değiştiğini
ve kentte
Duvar yazılarının neden eksildiğini
Siverek ovasına akşam inerdi
Şeho avluda tütün sarardı geceleri
Sorsam birilerine:
“-şeho ne bilir” derdi...
Oysa
O,
Bildiği kadar
ve bildiği gibi yaşardı
İlkmayıs sabahlarının güzelliğini
Bozkırı,
Yağmuru
ve nal seslerini
Daha
Çınlar kulaklarımda bir buruk ezgi
Öksüzlüğümdü kuşatılmış siverek geceleri.
Yılmaz Odabaşı

8 Mart 2008 Cumartesi

Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin zorunlu olarak okutulmasında zaruret olduğunu bildirdi. Bardakoğlu, aksi yönde karar veren Danıştay'ı ise eleştirdi: "Bu karar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin aldığı hatalı kararın gölgesi gibi duruyor." Çocukların din hakkında cahil kalmasının birçok yanlışlığı da beraberinde getireceğine dikkati çeken Bardakoğlu, bir din hakkında bilgi vermenin o dinin eğitimini vermek anlamına gelmediğini vurguladı. Yargının, Diyanet ve ilahiyat fakültelerinden görüş almamasını da eleştiren Bakdakoğlu şöyle devam etti: "İslam'ın ahlak prensipleri, inanç esasları, bir meşrebin ve mezhebin öğretisi olarak görülemez. Din kültürü ve ahlak bilgisi dersi; bir din bilgisi, din kültürü bilgisi, ahlak bilgisi dersi olmalıdır. Uygulamada bazı yanlışlar olabilse de onlar düzeltilir. Uygulamada 3-5 münferit yanlış var diye din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin zorunlu olmasına karşı çıkmak, 3-5 hasta yanlış tedavi edildi diye bir hastaneyi kapatmaya benzer."
2008 hac organizasyonu konusunda bilgi vermek için basın toplantısı düzenleyen Bardakoğlu, gazetecilerin sorularını da cevapladı. Danıştay'ın kararının sorulması üzerine, "Danıştay, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin yanlışlarını daha ciddi boyutta katlayarak devam ettiriyor." dedi. Danıştay'ın karar verirken Diyanet'e ya da 23 ilahiyat fakültesinden herhangi birinden görüş almadığını söyledi. Danıştay'ın kararındaki en büyük yanlışlığın, İslam dininin ortak bilgisini bir mezhebin, bir anlayışın görüşüymüş gibi değerlendirilmesi olduğunu vurguladı. Din kültürünün bir ahlak bilgisi ve kültür dersi olduğunu anlatan Bardakoğlu, "Bu insanları dindar değil, din hakkında bilgili yapma dersi. Çocukların din konusunda cahil kalması, çok ciddi tehlikelere yol açar." şeklinde konuştu. Her bireyin din konusunda doğru bilgiye ihtiyaç duyduğunun, 'bilgi alıyor' diye insanların hemen dindarlaşmalarının söz konusu olmadığının altını çizdi. Din kültürü ve ahlak bilgisi dersinin bir din eğitimi dersi olmaması gerektiği görüşünü dile getiren Bardakoğlu, çocukların din eğitiminin daha farklı usullerde karşılanması gerektiğini söyledi. Bardakoğlu, "Büyüklerin kendi isteğine, küçüklerin ebeveynlerinin talebine bağlı olarak, çocuklara devlet gözetimi altında din eğitimi vermek hepimizin borcudur." dedi. Aleviliğin imam hatip liselerinin müfredatında yer alacağı konusundaki haberlerin hatırlatılması üzerine Bardakoğlu, Aleviliğin, İslam'ın öz zenginliği olduğunu, İslam'ın dışında bir din ve inanç olarak görülemeyeceğini söyledi. "Aleviliği İslam dışı gösteren her türlü çaba hem İslam'ı bilmemektir, hem de Aleviliğe saygısızlıktır." diyen Bardakoğlu, din adamlarının Alevilik konusunda eğitilmelerine devam edildiğini söyledi. Alevi klasiklerini yayınlamayı sürdürdüklerini belirten Bardakoğlu, bununla hem din adamlarının hem de Alevilerin doğru bilgiye ulaşmalarının amaçlandığına dikkati çekti.
(İsa Yazar-Zaman)

25 Şubat 2008 Pazartesi

OZONTERAPİ

OZON NEDİR?
Ozon üç oksijen atomundan oluşan bir kimyasal bileşiktir (O3). İki atomlu normal atmosferik oksijenin (O2) çok yüksek enerji taşıyan bir şeklidir. Böylece bu iki çeşit molekülün yapıları birbirinden aşağıdaki gibi farklıdır: O3 oda sıcaklığında renksiz , karakteristik kokusu olan bir gazdır. (fırtınalı havalardan sonra, yüksek yerlerde veya deniz kıyısında hissedilir). İsmi Yunanca “koklamak” manasına gelen ozein’den gelir. Alman kimyacı Christian Friedrich Schönbein (1799-1868) tarafından 1840 yılında keşfedildi. Zemin seviyelerine yakın yerlerde 10 milyon hava partikülü başına bir partikül O3 (= 0.1 ppm = 200 µg/m³) konsantrasyonlarında duman şeklinde bulunur. 2000 metre yükseklikte, çok daha azalarak 0.03 - 0.04 ppm seviyelerine düşer. Çok güçlü okside etme ve çok etkili dezenfekte etme özelliği sayesinde , Dünya çapında içme suyu sağlayan arıtma tesislerinde mikrop öldürücü olarak kullanılır.
OZON TERAPİ NEDİR?
Tedavi amaçlı Ozon Medikal ozon daima saf ozon ve saf oksijenin karışımı şeklinde kullanılır. Uygulamaya bağlı olarak ozon konsantrasyonu 1 ve 100 µg/ml (0.05 – 5 %O3) arasında değişir. Ozon terapist, ozon terapi konusunda eğitimli bir doktor, hastanın durumu ve tıbbi endikasyona göre hastanın alacağı komple dozu belirler.
Özellikleri ve etkisi:Medikal ozonun iyi bilinen bactericidal (bakteri öldürücü), fungicidal (mantar öldürücü) and virostatic (virüs çoğalmasını önleyici) özelliği sebebiyle, enfekte olmuş yaraların dezenfeksiyonunda ve ayrıca bakteri ve virüslerin sebep olduğu hastalıkların tedavisinde kullanılır. Kan dolaşımını arttırma yeteneği, dolaşımla ilgili bozuklukların tedavisinde kullanılır, ve organik fonksiyonların yeniden canlandırılmasında ozonu çok değerli kılar. Düşük dozlarda kullanıldığında, vücudun direncini arttırır diğer bir deyişle ozon bağışıklık sistemini aktive eder. Ozon sayesinde oluşan bu aktivasyona cevap olarak , vücudun bağışıklık hücreleri cytokin (interferones yada interleukins gibi önemli aracıları içeren) adı verilen özel habercileri (mesaj taşıyıcıları) üretir. Bunlar hastalıklara direnmek için uyarılan bütün bağışıklık sistemi boyunca zincirleme bir şekilde pozitif değişiklikler yaratarak diğer bağışıklık hücrelerini haberdar ederler. Bu da medikal ozonun, özellikle bağışıklık sisteminin zayıf olduğu veya bozuk olduğu hastalara uygulanmasında özellikle çok başarılı sonuçların alınmasına yol açar. Majör Otohemoterapi adıyla bilinen küçük miktarlarda uygulanan ozon sonuç olarak vücudun kendi antioksidanlarını ve serbest radikalleri yok eden enzimleri aktive ederler. Kronik enflamatuar hastalıklarda ozonun neden kullanıldığı böylece anlaşılmaktadır.

Endikasyonlar:
Seçici özellikleri sayesinde medikal ozon 4 temel alanda kullanılmaktadır :
1. Dolaşım bozukluklarının tedavisi ve geriatride
2. Virüslerin sebep olduğu hastalıkların tedavisinde örneğin karaciğer hastalıklarından hepatitler, uçuklar (herpes).
3. Zor iyileşen enfekte yaralarda ve enflamatuar hastalıklarda örneğin Bacaklardaki açık yaralar (ulcus cruris) Enflamatuar barsak hastalıkları (kolit, Proktit) Yanıklar, haşlanma ve enfekte yaralar, mantar enfeksiyonları
4. Kanser tedavisinde ilave ya da tamamlayıcı olarak ozon bağışıklık sistemini güçlendirici olarak düşük dozlarda "majör otohemoterapi" formunda veya "minör otohemoterapi" olarak kullanılır.

Uygulama Yöntemleri:UYARI: Ozon gazının solunması akciğerlerde tahrişe sebep olduğundan sakıncalıdır. Senelerin deneyimi sonucunda ve son yapılan klinik çalışmalar ışığında beş uygulama şeklinin geçerliliği kabul edilmiştir:
1.Majör otohemoterapi: Hastadan kan alınarak tedavinin yapılması. Geriatride (yaşa bağlı hastalıklar), dolaşım bozukluklarında yeniden canlanmayı sağlamak için, viral kökenli hastalıklarda ve genel bağışıklık sistemi aktivasyonu için kullanılır. Bu metodla, 50 ila 100 ml hastanın kanı alınır, tam olarak tesbit edilmiş ozonla karıştırıldıktan sonra hastaya geri verilir. (steril ozona dayanıklı sarf malzemesi ve vakumlu şişe kullanılır!). Ozon kırmızı ve beyaz kan hücrelerini oluşturan spesifik maddelerle tamamen reaksiyona girer ve böylece vital aktivitelerini = metabolizmayı arttırır. İşte bu aktive edilmiş kan (ozon ya da oksijen değil!) hastaya hemen normal bir damlalık kullanarak tekrar geri verilir.
2.Minör Otohemoterapi: Aynı prensibi kullanarak, minör otohemoterapi diye adlandırılan yöntemde ise ozonlanmış 3-5 ml kan intramusküler yolla hastaya geri verilir. Bu yöntemle spesifik olmayan bağışıklık sistem aktivasyonu yapılır: alerjik hastalıklarda ve genel olarak bağışıklık sistemini güçlendirmekte kullanılır.
3.Eksternal tedavi: ozon gazını kapalı bir sistemde özel bir plastik bot (ayaklar ve bacaklar için ) içinde dolaştırarak ya da vücudun farklı bölgelerine uygun torbalar, folyolar ile gerçekleştirilir. Bu sarf malzemeleri ozona dayanıklı materyalden yapılır. Vücudun tedavi edilecek kısmı önceden su ile nemlendirilir, çünkü ozon kuru bölgelere etki etmez. Bu metod ülserleri, yaraları, açık yaraları, ameliyat sonrası oluşan lezyonları, shingles (herpes) ve enfekte olmuş alanları tedavi etmekte çok etkilidir. Diğer yöntemler ozonlu saf su ( dental tedavilerde) ve ozonlu saf medikal zeytin yağı (cilt eruptionları örneğin egzema, mantar, liken gibi).
4.Rektal yada vajinal ozon uygulaması:O3 gazının rektal yolla uygulanması kulağa hoş gelmese de o kadar rahatsızlık verici değildir (tıbbi olarak rektal insuflasyon denir). Aslında hasta kesinlıkle hiçbir rahatsızlık hissetmez, çünkü O3 gazı direkt olarak hassas barsak cidarı (membranı) tarafından emilir; buna ek olarak tüp ve torbalar tek kullanımlık olduğundan tamamen hijyeniktir ve hasta kendi kendine uygulayabilir. Bu metod genelde barsakların enflamatuar hastalıklarında endikedir ancak son zamanlarda daha az invaziv olmasından dolayı genel sağlık ve yeniden canlanma için kullanılmaktadır.
5.Ozonun eklem içi enjeksiyonu;(intra artikuler yolla ozon verilmesi); adından da anlaşılacağı gibi ozon gazı (eğitimli kişilerce), yavaşca eklem içine enjekte edilir.Bu metod ağrılı enflamatuar hastalığı olan ekleme uygulanır (artrit,rekurren artroz, genel patolojik sertliklerde uygulanabilir).

GENEL OLARAK HANGİ HASTALIKLARDA OZON TEDAVİSİ YAPILABİLİR?
Ozon tedavisi ile birçok patolojik durum daha iyi hale gelir veya tamamen düzelir. Bu durum bir seri tıbbi araştırma ve tıbbi yayın ile kanıtlanmıştır. Kural olarak hastalıkların tedavisinde ozon diğer tedavilere ek olarak uygulanır, tamamlayıcı tedavi grubuna girer. Tüm hastalar için , ozon tedavi ile ilgili en son yeniliklerin hızla öğrenilebilmesi için Avrupada pek çok terapist bir araya gelip ”Medical Society for Ozone Application in Prevention and Therapy”, birliğini oluşturmuşlar , bu grubun amacı doktorlar ve hastaların bu konu hakkındaki bilgilerini geliştirmek ve ilerletmektir.Bilgi alış verişi seneler içinde dahada hızlanmış ve gelişmiştir. Medikal ozon kurallara uygun olarak uygulandığı taktirde tamamen güvenli, pratik, etkili ve ucuzdur. Doğal olarak,diğer tıbbi tedavi yöntemlerinde de olduğu gibi % 100 garanti hiçbir zaman vaad edilemez , tedavi başarısı uygulanan duruma, hastalığın ve hastanın genel sağlık durumuna bağlıdır ancak ozon tedavi ile hastanın genel durumunda iyileşme ve ağrılarında azalma mutlaka olmaktadır. Başarı hastanın ve hastalığın durumuna bağlı olduğu gibi uygulanan yönteme, konsantrasyona ve sıklığına bağlıdır. Dolaşım bozuklukları Arteriel dolaşım bozukluklarında diğer semptomların yanı sıra bacaklarda hissedilen soğukluk , kısa yürüyüşler sonrasında ayaklarda hissedilen ağrı alarm veren semptomlardır , bu durum ozon tedavi için 40 yıldır çok önemli endikasyon oluşturur . Ozon tedavinin dolaşım bozukluklarındaki başarısı yapılmış bir çok sayıda tıbbi çalışma ile kanıtlanmıştır.Ozon klasik tedaviye ek olarak veya tamamlayıcı olarak kombine kullanılabilmektedir.
Anti-aging ( geriye yaşlanma ) ve yeniden canlanma:İş hayatındaki stres, yoğun çalışma temposu ,zihinsel ve bedensel yorgunluk ozon (O3) tedavisine çok iyi yanıt verir.Ozonun kırmızı ve beyaz kan hücrelerinin metabolizma akivasyonu ile genel iyilik hali ile kişiler kendilerini yenilenmiş hissetmektedirler. Profesyonel sporcular ve kadınlar bu tedaviden oldukça faydalanmaktadırlar. Ozon fiziksel dayanıklılığı arttırmaktadır.
Yaşlı kişilerde önlem ve tedavi:Yaşlı kişiler ozon tedavisine oldukça iyi yanıt verirler. Bütün klinik avantajlarının yanı sıra oksijenin dokular tarafından daha iyi kullanımını sağlar, bağışıklık sistemini harekete geçirir,ve vücudun kendi antioksidanlarını ve serbest radikallere karşı savaşan hücreleri harekete geçirir. Bunun ötesinde beyindeki dolaşım bozukluklarında olumlu etkileri mevcuttur (bu durumlarda fiziksel performansda azalma yürüme güçlüğü ve baş dönmesi hissedilir. Bunlara ek olarak tamamlayıcı tedavinin yanısıra ozon tedavi yaşam kalitesini arttırmak için kullanılmaktadır.
Göz hastalıklarında ozon tedavi:Yaşa bağlı dolaşım bozuklukları atrofik ve dejeneratif değişikliklerle gözü de etkilemektedir.Örneğin senil makuler dejenerasyonretina merkezinde meydana gelmektedir- vizüel fokusun en keskin oluğu noktadır. Bundan dolayı oluşan sekeler optik sinir atrofisine kadar giden çeşitli derecelerde etkili olmaktadır. Yapılan klinik çalışmalarda (Siena Üniversitesinde)ozon otohemotransfüzyon sonrası 6-8 ay içerisinde vizyonda iyileşmeler kaydedilmiştir.Tedavinin devam ettirilmesi halinde vizüel performansta artış gözlenmiş veya daha kötüye gidiş durdurulmakta olduğu saptanmış.
Kanser: Kanser hastalarında ozon tedavisi tamamlayıcı tedavi olarak oldukça başarılıdır. Burada ozonu immun sistem (bağışıklık sistemi) aktivasyonunda kullanmaktayız -düşük dozlarla. İmmun hücreler – örneğin lenfositler, yardımcı ve baskılayıcı hücreler, lenfositler ve natural killer hücreler (katil hücreler) - cytokin denilen interferonu da içeren haberci proteinleri üretmek için ozonun başlattığı biyolojik reaksiyonlar yoluyla aktif hale getirilir. Aslında, ozon vücudun kendi interferon ve interlökinlerini artan miktarlarda üretmesini sağlar. Ozonlanmış kanın hastaya verilmesiyle, pozitif olarak artan bir immün reaksiyonu başlatılır, bu aynı zamanda vücudun genel direncinin ve zindeliğinin artmasına katkıda bulunur.
Cilt mantarları ve enfekte cilt lezyonları:Ozonun mantar ve bakterileri yok edici özelliği, 100 yıl boyunca içme suyunun arıtılmasında başarılı bir şekilde kullanıldı. Bu özellikleri, inatçı deri humusları ve mantarlarla savaşmakta tıbbi ozonu çok etkili bir tedavi ajanı yapar, özellikle bakteriyel enfeksiyonlu ayaklar, gövdedeki mantar enfeksiyonları, mukozaların fungal / mycotic enfeksiyonları.
Enfekte yaralar:Enfeksiyonlu yaraların lokal tedavisi, mesela açık yatak yaraları (decubitus ülserler), alt bacağın ülserleri (Ulcus cruris), şeker hastalarının iyileşmeyen yaraları ve kangren, tıbbi ozonun klasik uygulama alanlarına ait olan proseslerdir. Burada biz öncelikle, mikropsuz ve temiz yaralar elde etmek için ozonun dezenfektan özelliğinden, diğer deyişle bakterisid ve fungisid etkisinden yararlanırız. Yaranın temizlenmesinden itibaren, düşük dozda ozon uygulayarak iyileşme süreci hızlandırılır.
Bağırsak Hastalıkları: Proktitis ve kolit Enflamasyonlu bağırsak hastalıklarında özellikle erken dönemde rektal Ozon gazı üflenmesi şeklinde yapılan lokal uygulamanın çok yararlı olduğu kanıtlanmıştır. Birçok durumda arka arkaya 10 seans ozon uygulanması yeterli olur. 248 hasta üzerinde yapılan proktitis klinik çalışmasında sadece hastaların %10’unda birkaç 10 seanslık uygulama gerekmiştir.
Virüslerden kaynaklanan hastalıklar:Herpes simplex (facial herpes), herpes zoster (shingles) Uçuğun her iki tipi, virüsler tarafından oluşur. dudakların uçuğu (Herpes Labialis), sık sık tekrar eden ve nahoş bir hastalıktır, çok başarılı bir şekilde diğer tıbbi metotlarla ozonun kombinasyonu şeklinde tedavi edilir. Herpes zoster veya padavralara, ozonla tamamlayıcı uygulama faydalıdır, ozonlu su kompresleri ve ozonlu kan transfüzyonu şeklinde iki farklı yoldan tedavi edilebilir.
Karaciğer enflamasyonu: (Hepatit A, B, C) Karaciğerin enflamasyonu, tıbbi ozon için klasik tedaviler arasında sayılır. Hepatit A (HVA = hepatitis virus A) diğerlerine göre problemsiz ve tamamen iyileşebilirken, virüsün diğer şekli, hepatit B (HVB = hepatitis virus B), sıklıkla kronik bir şekilde seyreder. Burada klasik tıbbi tedavi metodlarına ilave olarak, ozonlu kan transfüzyonu ya da rektal yolla ozon/oksijen gazının kontrollü bir şekilde verilmesi ile başarılı sonuçlar alınmıştır. Aynı yöntemler ayrıca kuluçka süresi yıllar süren ve kronikleşene kadar bir karaciğer hastalığı olarak teşhis edilemeyen hepatit C hastalığına da uygulanır.
Enflamasyonlu ve dejeneratif eklem hastalıkları:Enflamasyonlu eklem hastalıklarını üç evreye ayırdığımızda, özellikle evre 1 ve 2, bir başka deyişle ağır kemik deformasyonlarının olmadığı durumlar, medikal ozon uygulamalarına cevap verir. Gonartroz (diz eklemi enflamasyonu) ya da diz ve omuz eklemlerindeki aktif arthritic form tedaviye cevap veren sınıfa dahildir. Standart tıbbi metodlara - spesifik egsersiz terapileri - ilave olarak bu gibi durumlarda intraartiküler ozon enjeksiyonu başarıyla uygulanır. Bağışıklık sistemini güçlendirme ve kıkırdak metabolizmasını aktive etme özelliklerine ek olarak burada ozonun tamamıyla antienflamatuar özelliğinden faydalanılıyor.
Artritik/Romatizmal Durumlar - Kronik poliartritler:Artritik/romatizmal durumlar iskelet veya kas sistemiyle ilgili pek çok ağrılı, fonksiyon kısıtlılığı da yapabilen hastalığı kapsamaktadır. Genel olarak medikal ozon uygulaması fizik tedavi ile beraber kombine olarak tamamlayıcı amaçla kullanılmaktadır. Romatoid artrit ( kronik poli artrit ) de yapılan çalışmalarda akut olmayan durumlarda ozon majör otohemoterapi tamamlayıcı olarak başarılıdır. Burada kullandığımız etkisi anti enflamatuar etkidir .
OZON TERAPİ HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER:
Ozon tedavisinin herhangi bir şekli uygulanmadan önce ozon terapi uygulayacak doktora kullanılan ilaçlardan ve uygulanan özel diyetlerden yakın zamanda bitmişse bile bahsetmeyi unutmayınız. Eğer sadece doktor tavsiye ederse bunları bırakmalısınız. Doktorunuz ayrıca kalıtımsal hastalıklardan, alerjilerden ve diğer şikayetlerden ve geçmişte nasıl tedavi edildiğinden veya edilmekte olduğundan haberdar edilmelidir. Birçok ülkede ozon terapisi, özellikle Avrupa'nın dışında, her zaman, sağlık sigorta poliçeleri veya işyerlerinin tıbbi destek programları ile karşılanmaz. Ülkenizde ozon terapi yapan merkezlerin nerelerde bulunduğunu, uygulayanların uzmanlığını ve tedavi ücretlerini de araştırmalısınız. Birçok ozon uygulaması, 10 seans kadar uygulanır. Ama bazı durumlarda ikinci veya hatta üçüncü bir 10 seanslık terapi zorunlu olabilir. Buna rağmen, şu anda alınacak küçük bir önlemin ilerde çok daha fazla pahalı tam ölçekli bir tedavi masrafından kurtarabildiğini hatırlamalısınız. Ozon terapi düşük riskli ve genellikle standart medikal tedavilerin eşliğinde tamamlayıcı, destekleyici ve yeniden yapılandırıcı bir metoddur.
(Resimler ve bilgiler ozon.com.tr den)

17 Şubat 2008 Pazar

Bağımsız Kosova


Kosova Parlamentosu, bugün gerçekleştirdiği oturumla bağımszlık bildirisini kabul ederek Sırbistan'dan bağımsızlığını ilan etti. Kosova Başbakanı Haşim Taçi, Kosova Meclis Kürsüsü'nden 'Bağımsızlık Bildirisi'ni okudu. Ayakta alkışlanan 'Bağımsızlık Bildirisi' liderler tarafından imzalandı.


Toplantıda Başbakan Haşim Taçi, yaptığı konuşmadan sonra bağımsızlık bildirgesini okudu.
Taçi, "Halkımızın liderleri olarak bu bildirgeyle Kosova'yı bağımsız ve egemen bir devlet ilan ediyoruz" dedi.
Başbakan, bu bildirgenin halkın arzusunu yansıttığını ifade etti.
Parlamentoda yapılan oylamada, bağımsızlık ilanı oy birliğiyle kabul edildi ve liderler tarafından bildirge imzalandı.
Sırbistan ve Yugoslavya Devlet Başkanı Slobodan Miloşeviç'e karşı 1999'da yapılan NATO'nun tarihindeki tek savaş sonunda Kosova NATO ve BM himayesine geçti.
Kosova NATO ve BM'nin himayesine geçmesine rağmen Sırbistan'ın bir parçası olarak kalmaya devam etti.
Bölgenin statüsüyle ilgili görüşmeler BM'nin öncülüğünde 2006 Şubat ayında başladı.
Bu arada, Sırbistan'da yapılan referandumda da Kosova'nın Sırbistan'ın bölünmez bir parçası olduğu ilan edildi.
BM'nin Kosova temsilcisi Martti Ahtisaari, 26 Ocak 2007'de, Kosova'ya gözetim altında bağımsızlık verilmesini öngören planını açıkladı. Rusya ise Ahtisaari'nin teklifini 2007 Nisanında yapılan BM Güvenlik Konseyi toplantısında reddetti.
ABD Başkanı George Bush, haziranda Kosova'nın daha fazla gecikmeden bağımsız olması gerektiğini söyledi.(Zaman)



Bağımsızlık ilanıyla beraber devam edecek süreç,Kososva için çok zor ve önemli.Ekonomisinin büyük bölümü Sırbistan'a bağlı olmasından ötürü ve hem Sırbistan'ın hem de Rusya başta olmak üzere yakın komşu ülkelerin,bu bağımsızlığı tanımayacağı açıklamasını yapması,bu zor sürecin sinyallerini veriyor.Benim bu ülke adına şimdilik tek temennim,akibetlerinin Bosna'daki kardeşlerimiz gibi olmaması.Ülkede emniyet ve istikrarın sağlanması ümidiyle,bu yeni bağımsız ülke Kosova'ya yolunun açık olması için dua ediyorum.
Ülkede bagımsızlık ilanı haberi geceden beri büyük çoşku içinde kutlanıyor.







Memleketi Kurtarmaklığım Engellenemez!

Haberi okuyunca “ardinal”im arttı, nabzım yükseldi; kendimi daha mutlu, daha iyimser hissetmeye başladım ve kendime, “işte memlekete hizmet için sıra sana da geldi Ahmet” diye gaz verdim; ara gazının tesiri geçmeden size bu güzel haberi özetlesem iyi olacak:
Efendim, iktidar partisinin şu sıralar rakipsiz kalması ve, “su içsem yarıyor kardeş, bünyem kilo yapıyor” örneğinde olduğu gibi lehte ve aleyhteki bütün gelişmelerin olumlu puan cinsinden kâr hânesine yazılması sebebiyle bir kısım âkıl adam oturup, iktidara karşı alternatif olacak yeni bir parti arayışına girişmişler. Yeni partinin sağ-sol ayrımı yapmadan bütün halkı kucaklayacak kalkınmacı bir programa ilâveten en az başbakan kadar karizmatik bir genel başkana ihtiyaç duyacağı telaffuz edilmiş (kendim için söylüyorsam n’eyim ama dikkat buyrulduysa tam da benim gibi biri tarif edilmekte!).Boğaz’da bir balıkçı lokantasında yapılan toplantıda, içtimanın “duahan”ı Sayın Cindoruk şöyle konuşmuş,
-Hükümeti muhafazakâr değerlere hücum ederek geriletemezsiniz. Bugün AKP’ye muhalif olan siyasi yapılar benzeş durumdadır ve toplumun derinliklerinde kabul görmüyor. [Nitekim] MHP türbanla eski kulvarına yani muhafazakâr milliyetçiliğe dönmek istiyor. Akademisyen gruplar ve deneyimli arkadaşlarımızla yaptığımız araştırmaların sonucu olarak AKP’yi geriletmek için ekonomiyi, dış politikadaki teslimiyeti ve yolsuzlukları öne çıkarmamız gerekiyor. Ama en önemlisi, kaptan köşkünde yani lider olarak muhafazakâr bir ismin kaçınılmazlığıdır…
Son cümle dikkatinizi çekmiştir eminim; kimin kasdedildiği açık, nitekim Hüsamettin bey (ki bu satırların yazarını tanıdığını sanmam), bakınız memleketi ve rejimi kurtaracak yeni liderin adrese teslim vasıflarını nasıl sıralamış:
-Birincisi, A. Bey samimi muhafazakâr. Lay lay lom türü magazinel türbancılardan değil. İkincisi, A. Bey siyasal İslâmcı hiç değil. Üçüncüsü, Mülkiyeli. Öğretim üyeliğinden geliyor, başarılı bir (…) geçmişi var, devlet nedir biliyor ve onun üstünde titriyor. Dördüncüsü, dürüst mü dürüst. (…)
Tam burada araya başka bir lâf girince söz yarıda kalıyor ama şu tarif, “gelinim sana söylüyorum, kızım sen anla” türü imâlara yer bırakmayacak kadar açık ve berrak. Hâl böyleyken Sayın Cindoruk’tan yaptığım alıntıda niçin bazı küçük ve önemsiz değişiklikler yaptığım merak uyandırabilir. Cevabını veriyorum; siyâsette böyle şeyler olur (Bkz. Macchiavelli, İl Principe, Firenze, 1512 ve “Gelin ata binmiş, ya nasib demiş” atasözü).
Balıkçı sohbeti, hazirûndan bazılarının, “yeni partide kimler olacak, falanca, filanca da olacak mı?” şeklindeki sorusuna sayın Cindoruk’un verdiği kapsayıcı cevapla sona eriyor. Şöyle demiş: “Elbette olacaklar. Hikmet Çetin de olacak, Onur Kumbaracı da, Hüsamettin Özkan da olacak belki Mustafa Sarıgül de… Keza Sayın Mesut Yılmaz da olacak, Ufuk Söylemez de, milliyetçi kanattan Hasan Ünal da olacak, Sadi Somuncuoğlu da. Herkes kucaklanacak.. Yeni bir ortak ruh inşa edilecek. Bu bir fantezi değil, uzun araştırmaların sonucudur. Böyle bir yapı ile ancak AKP alaşağı edilebilir. Benim DP projemi bu şekilde revize ederek yeni ve milli bir model inşa ediyoruz.”
Sayın Cindoruk’tan bahsederken az önce niçin “duayen” yerine “duahan” dediğimi merak edenleriniz olabilir; öyleyse soruyorum, böyle güzel duaya (penaltı noktasına doğru kavisli muz orta!) “âmiin” denilmez mi?
Ben projeyi tuttum ve beğendim; tek eksikliği, ismimin açıkça telâffuz edilmemiş olması, ki kısa zamanda bu noksanı giderecekleri ümidiyle kendime siyasi hayatımda başarılar diliyorum.
Halifeniz olmayabilirim fakat, yine de memleketi bir şekilde kurtarmamı kimse engelleyemez!
Ahmet Turan Alkan - 13 Şubat 2008